16 Ağustos 2010 Pazartesi

Kalsiyum ile Zayıflama

Kalsiyum zayıflatıyor! Kalsiyum ile kilo verin! Metabolizmanızı kalsiyum ile çalıştırın

Yüksek kalsiyum içerikli düşük kalorili diyetle, düşük kalsiyum içeren düşük kalorili diyet deneklere uygulandığında, yüksek kalsiyum grubunun daha fazla zayıfladığı görülüyor.

Vücudumuz için en önemli elementlerden biri kalsiyumdur. Kalsiyum kemiklerimizin ve dişlerimizin ana maddesidir. Vücuttaki kalsiyumun yüzde 99’u bu şekilde bulunur. Yüzde 1’i ise kanda ve yumuşak dokuda bulunur. Dolaşımdaki kalsiyumun başlıca görevi; kanın pıhtılaşmasını sağlamak, eklemleri ve kemikleri onarmak, kalp ritmini düzenlemek, sinir uyarılarının iletimini sağlamak, kasların kasılabilirliğini ayarlamak ve dokuların canlılığının sürdürülmesine katkıda bulunmaktır.

Vücut, kalsiyum dengesini, parathormon adını verdiğimiz bir hormon ile sağlar. Parathormon boynumuzun hemen önünde, tiroid bezlerimizin arkasında yer alan paratiroid bezlerinden salgılanır. Vücut kalsiyumu az ise, parathormon, kalsiyum seviyesini yükseltmek için harekete geçer. Kalsiyum metabolizmasında böbreklerin ve D vitaminin de önemi vardır. Bütün insanların, günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamak için ortalama 1000 mg kalsiyum alması gereklidir. Bu ihtiyaç gebelik ve süt verme döneminde 1500- 2000 mg’a kadar çıkar. En zengin kalsiyum kaynağı süt, yoğurt, ayran, peynir, hamsi, sardalye, somon balığı, kuru baklagiller, badem, ceviz, brokoli ve ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerdir. Yeteri kadar kalsiyum almadığımızda, vücudumuz kan kalsiyum düzeyini ayarlamak için kemiklerimizden kalsiyum çalar. Bu da kemiklerimizin erimesine, dişlerimizin zayıflamasına, çürümesine ve diş eti hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olur. Kalsiyum eksikliği devam ettiğinde, kaslarımızda kasılma bozuklukları olur ve tekrarlayan kramplar ve kas ağrıları oluşur. Bununla birlikte tırnaklarımızda kırılmalar ve uyku bozuklukları da yaşam kalitemizi bozar. Yapılan bazı araştırmalarda, kalsiyumu uzun süre çok fazla almanın da böbrek taşı riskini artırabildiği görülmüştür. Bu nedenle, böbrek taşı riski olanların günde 1200 mg kalsiyumdan fazlasını almamaya özen göstermeleri doğru olacaktır.

Oruç zayıflatır mı? Oruç tutarak zayıflamak, kilo vermek mümkün mü?

Gün boyu aç kalmak, metabolizmayı yavaşlatmakta, bu da ramazan ayının özellikle ikinci yarısından itibaren zayıflamayı zorlaştırmakta.

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın
VKV Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölüm Sorumlusu Diyetisyen Ayşe Korkmaz, orucun halk arasında bazen zayıflamak için bir alternatif olarak değerlendirildiğini, ancak bunun yanlış bir düşünce olduğunu belirterek, “Gün boyu aç kalmak, metabolizmayı yavaşlatmakta, bu da ramazan ayının özellikle ikinci yarısından itibaren zayıflamayı zorlaştırmaktadır” dedi.

Korkmaz, yaptığı açıklamada, toplumsal hayatta önemli bir yer teşkil eden ramazan ayında, gün içerisinde yemek yenilemediği için sahur ve
iftar yemeklerine ayrı bir özen gösterildiğini, sahurun normal kahvaltıdan, iftarın ise akşam yemeğinden daha zengin hazırlandığını, bu nedenle ramazan ayı ile birlikte beslenme alışkanlıklarında da değişiklikler meydana gelebildiğini söyledi.

Her zaman önerildiği gibi ramazan ayında da amacın yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayabilmek olduğunu, bu nedenle ramazan ayında da öğün sayısının en az 3 olacak şekilde planlanmasının tavsiye edildiğini ifade eden Korkmaz, bu beslenme şekline dikkat etmeyen sağlıklı kişilerde bile zaman zaman sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi gibi rahatsızlıkların görülebileceğini, özellikle bu dönemde tüketilen hamurlu tatlılar, pideler, börekler ve yüksek kalorili besinlerin tüketiminin artmasına
bağlı olarak kilo artışı yaşanabildiğini belirtti.

2011 Askerlik İşlemleri ve Celp Dönemleri

1991 doğumlu ve 2011 yılında askere gideceklerle ilgili birkaç husus:
  • 1991 doğumluların askerlikle ilgili yükümlülükleri 01.01.2010 tarihi itibarı ile başlayacaktır. tasdelen.org
  • 1991 doğumlular 2010 yılında muayenelerini olacak ve 2011 yılında askere gideceklerdir.

İlk Yoklama

Bu yıl askerlik çağına girenlerin yani 1991 doğumluların nüfus kayıtlarındaki bilgileri içeren ilk yoklama kimlik çizelgeleri 1-30 Nisan tarihleri arasında, nüfusa kayıtlı olunan yerin köy veya mahalle muhtarlıkları ile askerlik şubelerinde askıya çıkarılmak suretiyle ilân edilir.

Askı süresi içinde, ilk yoklama kimlik çizelgelerini incelemeniz, isminiz yoksa veya kimlik bilgileriniz hatalı veya eksikse, gerekli düzeltmeleri yaptırmak üzere, 15 Mayıs tarihine kadar nüfus idaresine başvurmanız gerekmektedir.Çizelgedeki kimlik bilgilerinde hata veya eksik bilgi bulunmayanların ikâmet adreslerini listelere yazdırmaları yeterlidir.

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Faranjit Salgını ve Faranjit Hakkında Herşey

Faranjit salgını : Boğazda ağrı, tahriş, yutkunma zorluğu, yüksek ateş ve bazen de grip belirtileri

Boğazda ağrı, tahriş, yutkunma zorluğu, yüksek ateş ve bazen de grip ile birlikte kendini gösteren farenjit, hızla yayılıyor.

FARENJİT NEDİR? KAÇ TİP FARENJİT VARDIR?

Ağız ve burun boşluğunun arka tarafında farinks denilen boğaz kısmı bulunur. Ağzımızı açtığımızda karşıda görülen farinks kısmı iltihaplanırsa farenjit oluşur. Genellikle kışın, mikrop ve virüslerin boğaza yerleşmesi sonucu ortaya çıkan bulaşıcı bir boğaz enfeksiyonudur. Bronşit oluşumuna neden olabilir.

Kimilerinde uzun süreden beri vardır ve çok fazla rahatsız edici şikayetler gözlenmez. Bu durumda hastalık kronikleşmiştir. Müzmin farenjit denilen durum ortaya çıkar. Hastalığın çok şiddetli olduğu ve yeni yeni görüldüğü durum ise akut farenjit adını alır.

NİÇİN FARENJİT OLURUZ?

Boğazın arka kısmı mikroplara, toza, ısıya karşı hassastır. Hem akut hem de müzmin farenjitin nedenleri genelde mikroplar veya virüsler olsa da oluşmalarında arada küçük farklar bulunur. Kronik farenjitte sigara ve alkol kullanımı, alerji, virüs ve bakteriler, geniz akıntısı, kuru hava gibi nedenler etkilidir. Bunların çoğu boğazı tahriş eden nedenlerdir. Bunlardan başka boğazı tahriş eden durumlar da vardır. Aşırı sıcak ya da soğuk yiyecekler, bademcik iltihabı, asitli içecekler de farenjite sebep olabilir. Bir de burun tıkandığında farenjitin olması iyice kolaylaşır.