26 Aralık 2010 Pazar

Bimer

Bimer - Başbakanlık İletişim Merkezi
Alo 150
Doğrudan Başbakanlık
Adalet Bakanlığı
Bilgi Edinme Başvuruları

Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) Doğrudan Başbakanlık Uygulaması Nedir?

BİMER, bilişim ve iletişim teknolojileri kullanılarak hayata geçirilen bir halkla ilişkiler uygulamasıdır.İyi ve sağlıklı işleyen bir halkla ilişkiler uygulaması için günümüz iletişim teknolojilerinin kullanılması bir zorunluluktur. Bimer ile oluşturulan sistem sayesinde vatandaş ile devlet arasındaki iletişim kanallarının tümü açık tutularak müracaatların her zaman ve her yerden yapılabilmesi yanı sıra, müracaatlara cevapların da hızlı, etkin ve daha ekonomik bir şekilde verilebilmesine imkan sağlanmıştır.

BİMER Uygulamalarının Çalışma Şekli

Bimer uygulaması kapsamında Kaymakamlık, Valilik ve Bakanlıkların tümünde “Halkla İlişkiler Müracaat Büroları” kurulmuştur.Ancak “Alo 150” hattını cevaplamak üzere sadece valiliklerimizde çağrı merkezleri bulunmaktadır.Kaymakamlık ve Bakanlıklar’ a “Alo 150” hattı üzerinden ulaşılamaz.

7 Kasım 2010 Pazar

Aile Hekimim Kim

1 Ekim 2009 itibariyle Bursa'da pilot uygulama olarak başlayan aile hekimliği, artık tüm illerde uygulamaya geçti. Bundan böyle herkesin bir aile hekimi olacak. İsteyen 3 ay sonra hekimini değiştirebilecek. Aile hekimine gitmeyen katkı payı ödeyecek.

Aile hekiminizin kim olduğunu öğrenmek için tıklayın.

AİLE HEKİMLİĞİ NEDİR?

Birey ve ailelere sürekli ve çok yönlü sağlık hizmeti veren, biyolojik, klinik ve davranış bilimleriyle iç içe olan, faaliyet alanı içinde, tüm yaş gruplarını, her iki cinsiyeti, tüm sistemleri ve bütün hastalıkları kapsayan bir uzmanlık alanıdır.

Dünya Sağlık Örgütü “Aile Hekimini” şöyle tanımlamıştır:
“Kendisine bağlı olan topluma, yaş, cinsiyet ve hastalık ayırımı yapmaksızın, birinci basamak sağlık hizmeti veren, temel tıp eğitiminden sonra, konusunda en az 2 yıl eğitim görmüş tıp doktorudur.”

AİLE HEKİMLİĞİNİN AMACI NEDİR?

  • Erken tanı ve tedaviyi sağlamak;
  • Hastalık ve sağlık konularına fiziksel, ruhsal ve sosyal faktörleri de dikkate alarak yaklaşmak;
  • Sağlık ile ilgili tüm konularda ilk değerlendirmeyi yapmak;
  • Süregen ve tekrarlayıcı hastalıklarda sürekli bakım ve tedaviyi sağlamak;
  • Hastalarla uzun süreli bağlantı kurarak, hastalıklarla ilgili bilgileri toplamak;
  • Birinci basamak sağlık hizmetlerini topluma sunmak;
  • Bireylerin yaşam kalitelerini ve sağlık düzeylerini yükseltmek

AİLE HEKİMLİĞİ ÖNEMLİDİR. ÇÜNKÜ:
  • Sağlık hizmetini aile bireylerinin tümüne birden sunar.
  • Sağlığın sadece hastalık ve sakatlıkların olmayışı değil, sosyal yönden de tam bir iyilik hali içinde olma durumu olduğunu dikkate alarak hizmeti sunar.
  • Sağlık ile ilgili sorunlarda ailelere danışmanlık yapar ve yol gösterir.
  • Birinci basamak sağlık hizmetinin yeterli olmadığı durumlarda kişilerin daha ileri sağlık bakımının sağlanması konusunda gerekli olan organizasyonu gerçekleştirir.


16 Ağustos 2010 Pazartesi

Kalsiyum ile Zayıflama

Kalsiyum zayıflatıyor! Kalsiyum ile kilo verin! Metabolizmanızı kalsiyum ile çalıştırın

Yüksek kalsiyum içerikli düşük kalorili diyetle, düşük kalsiyum içeren düşük kalorili diyet deneklere uygulandığında, yüksek kalsiyum grubunun daha fazla zayıfladığı görülüyor.

Vücudumuz için en önemli elementlerden biri kalsiyumdur. Kalsiyum kemiklerimizin ve dişlerimizin ana maddesidir. Vücuttaki kalsiyumun yüzde 99’u bu şekilde bulunur. Yüzde 1’i ise kanda ve yumuşak dokuda bulunur. Dolaşımdaki kalsiyumun başlıca görevi; kanın pıhtılaşmasını sağlamak, eklemleri ve kemikleri onarmak, kalp ritmini düzenlemek, sinir uyarılarının iletimini sağlamak, kasların kasılabilirliğini ayarlamak ve dokuların canlılığının sürdürülmesine katkıda bulunmaktır.

Vücut, kalsiyum dengesini, parathormon adını verdiğimiz bir hormon ile sağlar. Parathormon boynumuzun hemen önünde, tiroid bezlerimizin arkasında yer alan paratiroid bezlerinden salgılanır. Vücut kalsiyumu az ise, parathormon, kalsiyum seviyesini yükseltmek için harekete geçer. Kalsiyum metabolizmasında böbreklerin ve D vitaminin de önemi vardır. Bütün insanların, günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamak için ortalama 1000 mg kalsiyum alması gereklidir. Bu ihtiyaç gebelik ve süt verme döneminde 1500- 2000 mg’a kadar çıkar. En zengin kalsiyum kaynağı süt, yoğurt, ayran, peynir, hamsi, sardalye, somon balığı, kuru baklagiller, badem, ceviz, brokoli ve ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerdir. Yeteri kadar kalsiyum almadığımızda, vücudumuz kan kalsiyum düzeyini ayarlamak için kemiklerimizden kalsiyum çalar. Bu da kemiklerimizin erimesine, dişlerimizin zayıflamasına, çürümesine ve diş eti hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olur. Kalsiyum eksikliği devam ettiğinde, kaslarımızda kasılma bozuklukları olur ve tekrarlayan kramplar ve kas ağrıları oluşur. Bununla birlikte tırnaklarımızda kırılmalar ve uyku bozuklukları da yaşam kalitemizi bozar. Yapılan bazı araştırmalarda, kalsiyumu uzun süre çok fazla almanın da böbrek taşı riskini artırabildiği görülmüştür. Bu nedenle, böbrek taşı riski olanların günde 1200 mg kalsiyumdan fazlasını almamaya özen göstermeleri doğru olacaktır.

Oruç zayıflatır mı? Oruç tutarak zayıflamak, kilo vermek mümkün mü?

Gün boyu aç kalmak, metabolizmayı yavaşlatmakta, bu da ramazan ayının özellikle ikinci yarısından itibaren zayıflamayı zorlaştırmakta.

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın
VKV Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölüm Sorumlusu Diyetisyen Ayşe Korkmaz, orucun halk arasında bazen zayıflamak için bir alternatif olarak değerlendirildiğini, ancak bunun yanlış bir düşünce olduğunu belirterek, “Gün boyu aç kalmak, metabolizmayı yavaşlatmakta, bu da ramazan ayının özellikle ikinci yarısından itibaren zayıflamayı zorlaştırmaktadır” dedi.

Korkmaz, yaptığı açıklamada, toplumsal hayatta önemli bir yer teşkil eden ramazan ayında, gün içerisinde yemek yenilemediği için sahur ve
iftar yemeklerine ayrı bir özen gösterildiğini, sahurun normal kahvaltıdan, iftarın ise akşam yemeğinden daha zengin hazırlandığını, bu nedenle ramazan ayı ile birlikte beslenme alışkanlıklarında da değişiklikler meydana gelebildiğini söyledi.

Her zaman önerildiği gibi ramazan ayında da amacın yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayabilmek olduğunu, bu nedenle ramazan ayında da öğün sayısının en az 3 olacak şekilde planlanmasının tavsiye edildiğini ifade eden Korkmaz, bu beslenme şekline dikkat etmeyen sağlıklı kişilerde bile zaman zaman sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi gibi rahatsızlıkların görülebileceğini, özellikle bu dönemde tüketilen hamurlu tatlılar, pideler, börekler ve yüksek kalorili besinlerin tüketiminin artmasına
bağlı olarak kilo artışı yaşanabildiğini belirtti.

2011 Askerlik İşlemleri ve Celp Dönemleri

1991 doğumlu ve 2011 yılında askere gideceklerle ilgili birkaç husus:
  • 1991 doğumluların askerlikle ilgili yükümlülükleri 01.01.2010 tarihi itibarı ile başlayacaktır. tasdelen.org
  • 1991 doğumlular 2010 yılında muayenelerini olacak ve 2011 yılında askere gideceklerdir.

İlk Yoklama

Bu yıl askerlik çağına girenlerin yani 1991 doğumluların nüfus kayıtlarındaki bilgileri içeren ilk yoklama kimlik çizelgeleri 1-30 Nisan tarihleri arasında, nüfusa kayıtlı olunan yerin köy veya mahalle muhtarlıkları ile askerlik şubelerinde askıya çıkarılmak suretiyle ilân edilir.

Askı süresi içinde, ilk yoklama kimlik çizelgelerini incelemeniz, isminiz yoksa veya kimlik bilgileriniz hatalı veya eksikse, gerekli düzeltmeleri yaptırmak üzere, 15 Mayıs tarihine kadar nüfus idaresine başvurmanız gerekmektedir.Çizelgedeki kimlik bilgilerinde hata veya eksik bilgi bulunmayanların ikâmet adreslerini listelere yazdırmaları yeterlidir.

14 Ağustos 2010 Cumartesi

Faranjit Salgını ve Faranjit Hakkında Herşey

Faranjit salgını : Boğazda ağrı, tahriş, yutkunma zorluğu, yüksek ateş ve bazen de grip belirtileri

Boğazda ağrı, tahriş, yutkunma zorluğu, yüksek ateş ve bazen de grip ile birlikte kendini gösteren farenjit, hızla yayılıyor.

FARENJİT NEDİR? KAÇ TİP FARENJİT VARDIR?

Ağız ve burun boşluğunun arka tarafında farinks denilen boğaz kısmı bulunur. Ağzımızı açtığımızda karşıda görülen farinks kısmı iltihaplanırsa farenjit oluşur. Genellikle kışın, mikrop ve virüslerin boğaza yerleşmesi sonucu ortaya çıkan bulaşıcı bir boğaz enfeksiyonudur. Bronşit oluşumuna neden olabilir.

Kimilerinde uzun süreden beri vardır ve çok fazla rahatsız edici şikayetler gözlenmez. Bu durumda hastalık kronikleşmiştir. Müzmin farenjit denilen durum ortaya çıkar. Hastalığın çok şiddetli olduğu ve yeni yeni görüldüğü durum ise akut farenjit adını alır.

NİÇİN FARENJİT OLURUZ?

Boğazın arka kısmı mikroplara, toza, ısıya karşı hassastır. Hem akut hem de müzmin farenjitin nedenleri genelde mikroplar veya virüsler olsa da oluşmalarında arada küçük farklar bulunur. Kronik farenjitte sigara ve alkol kullanımı, alerji, virüs ve bakteriler, geniz akıntısı, kuru hava gibi nedenler etkilidir. Bunların çoğu boğazı tahriş eden nedenlerdir. Bunlardan başka boğazı tahriş eden durumlar da vardır. Aşırı sıcak ya da soğuk yiyecekler, bademcik iltihabı, asitli içecekler de farenjite sebep olabilir. Bir de burun tıkandığında farenjitin olması iyice kolaylaşır.


3 Mayıs 2010 Pazartesi

ÖSYM - YGS Sonuçları

ÖSYM YGS sonuçları açıklandı.YGS sınav sonuçları ÖSYM ile eş zamanlı olarak sitemizde de açıklandı. OSYM-ÖSYM Yaklaşık bir buçuk milyon kişinin heyecanla beklediği Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonuçlarını açıkladı. YGS 2010 sonuçları puanınız kaç?

TC kimlik no ile YGS sonuç sorgula - ÖSYM YGS Sınav Puanınızı Öğrenmek için TIKLAYIN
ÖSYM YGS sonuçları açıklandı. YGS sınav sonuçları ÖSYM ile eş zamanlı olarak sitemizde de açıklandı. OSYM-ÖSYM Yaklaşık bir buçuk milyon kişinin heyecanla beklediği YGS sonuçları ÖSYM tarafından açıklandı. YGS 2010 sonuçları puanınız kaç?

11 Nisan 2010 tarihinde yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavının (YGS) değerlendirilme çalışmaları tamamlanmış olup, sonuçlar 30 Nisan 2010 Cuma günü saat 10:00'da Yükseköğretim Kurulu toplantı salonunda basına açıklandı.

26 Nisan 2010 Pazartesi

AÖF Sınav Sonuçları

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF) sınav sonuçları açıklandı.

Sınav sonucunuzu öğrenmek için aşağıdaki alana T.C. Kimlik numaranızı girebilirsiniz.

AÖF SINAV SONUÇLARI



T.C. Kimlik numarası:


Formla ilgili bir sorun yaşarsanız, ANADOLU ÜNİVERSİTESİ 'nin AÖF BÜRO-WEB sitesine buradan da ulaşabilir ve sınav sonucunu sorgulayabilirsiniz.

AÖF 3. Sınıf A Kitabı,

AÖF 3. Sınıf A Kitabı

AÖF 1. Sınıf C, Komisyon

AÖF 1. Sınıf C

Komisyon

300 T / AÖF 3. Sınıf Yardımcı Ders Kitabı,

300 T / AÖF 3. Sınıf Yardımcı Ders Kitabı

AÖF 1. Sınıf B Kitabı, Komisyon

AÖF 1. Sınıf B Kitabı

Komisyon

AÖF 3. Sınıf D Kitabı,

AÖF 3. Sınıf D Kitabı


Bu tür hizmetler aynı zamanda GO-Blog'un e-Devlet sayfasında derlenmiş ve listelenmiştir.

6 Nisan 2010 Salı

Karpal Tünel Sendromunu Önlemek için Egzersizler

Bilgisayar başında çok fazla çalışanların yakalandığı bir rahatsızlık olan Karpal Tünel Sendromuna (Carpal Tunnel Syndrome) yakalanmamak için omuz, boyun ve el bileği kaslarınızı çalıştıracak bir takım egzersizleri yapabilirsiniz. Bu sayede vücudunuzda gelişen ve gittikçe büyüyen sorunlarınızın bir nebze önüne geçebilir ve kondisyonunuzu korumuş olursunuz.

Egzersizin gevşemenin ve gerilmenin iki yolu var. Her kas için yaptığınız egzersizlerin alt gruplarını da yapmanız gerekiyor.

Bilek egzersizleri

Bu egzersizler Karpal Tünel Sendromunu (Carpal Tunnel Syndrome) önlemek için oldukça etkilidirler. Bu egzersizi bilgisayarınızla çalışmaya başlamadan önce yapın ve her 30 dakikada bir tekrar edin.


a) Omuzlarınızı gerin ve ellerinizi karşıya doğru kaldırarak her iki elinizi yukarı doğru kaldırın. Bu hareketi yaptığınız süre boyunca 5'e kadar sayın. Bileklerinizde bulunan tendomların gerildiğini hissedeceksiniz.

Bilgisayar Kullanımında Ergonomi

Bilgisayarınızın başında saatlerce oturanlardan mısınız? Bu sağlığınız için büyük tehlikelere ve çeşitli fiziksel problemlere yol açabilir. İşte size bu konuda bazı profesyonel tavsiyeler.

Gerek evde gerekse ofiste hayatımız bilgisayarların başında geçer oldu son yıllarda. Her şey mükemmel her şey dijital ortamda ve artı hayat daha kolay. Yerimizden kalkmadan halledebileceğimiz işlerin haddi hesabı tutulmaz oldu artık diyebiliriz. Peki sizce sürekli bilgisayar başında olmak size zarar veriyor mudur? Bir düşünün isterseniz. Eminim size yazımızda çıkaracağımız sorunların sadece onda biri aklınıza gelecektir. Eğer doğru pozisyonları yapmazsanız başınıza nice dertler açabilirsiniz. Bunun için yazımızı dikkatlice okuyun ve doğru oturuş pozisyonlarını göz hizalarını dirsek temaslarını ve bunun gibi birçok püf noktayı iyice uygulayın.

Bilgisayar masası ve çalışma alanı



Aslına bakarsanız problem bilgisayar masanızdan başlıyor. Bunun için öncelikle kendinize birkaç soru sormanız gerekiyor.

29 Mart 2010 Pazartesi

Neden 2012

Dünya belirgin bir değişim yaşıyor. Belki Maya'ların 21 Aralık 2012 fenomeni ile de ilişkilendirilebilecek bu oluşumlar şuan bilmediğimiz veya farkında olmadığımız bir olay için zemin hazırlıyor olabilir. Artık biz insanlarda sık sık değişen, alışık olmadığımız hava koşullarına, sellere, ani bastıran şiddetli soğuklara karşı, neler oluyor? Hiç böyle olmamıştı gibi söylemlerle tepkiler vermeye başladık.

Gerçekten de neler oluyor dünyamıza?

Neler olabileceğine bakmadan önce gelin degişimi düşündüren olaylara bakalım.

1- MAYA KEHANETİ

Bu konuyu yazarken amacımız insanları korkutmak ve karamsarlığa sürüklemek değil, şuan pekçok bilim adamının kafasını meşgul eden bir konuyla ilgili sizlerinde haberdar olmanızı sağlamaktır. Felaket tellallığından öte, eğer bir felaket gerçekleşecekse, buna hazırlıklı olmak amaçtır. Çünkü, medeniyetimizi devam ettirmek her türlü amacın üzerindedir. Bireysel düşünmeyi bir kenara bırakıp, toplum olarak ortak değerlerimizi ön plana taşımalıyız. Bu illa bir felaket olacak diye değil, yaşam kalitemizi arttırmak ve gerçekten "torunlarımıza" yaşanabilir bir medeniyet bırakmak içinde gerekli.

25 Mart 2010 Perşembe

Elektrik Şirketlerini Sorumlulukları Konusunda Bilinçlendirme

Voltaj düşüşü nedeniyle bozulan cihazların ücretini artık elektrik dağıtım şirketleri verecekmiş!

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), abone şikâyetlerine ilgisiz kalan elektrik ve doğalgaz şirketlerine 350 bin lira ceza kesileceğini duyurdu. EPDK Başkanı Hasan Köktaş, vatandaşa ise şu çağrıda bulundu:
"Voltaj değişiminden dolayı bozulan cihazlarınızın masrafını şirketler karşılamak zorundadır. Buna uymayan firmaları bize bildirin."

Tüketicinin Mağdur Olmaması için...

24 Mart 2010 Çarşamba

KEY Ödemeleri Sorgulama (2010)


Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesapları Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı tarafından hazırlanan www.keyodemeleri.com adlı internet adresinden takip edilebilecek. Siteye 8.5 milyon kişiye ait bilgi girilecek.

T.C. Vatandaşlık numarası ile siteye girenler KEY alacağı olup olmadığını görecek.

Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. tarafından, "5939 Sayılı Konut Edindirme Yardımı Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Ve 7/1/2010 tarihli ve 27455 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Konut Edindirme Yardımı Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik" hükümlerine göre tespit edilen 16 ciltten oluşan hak sahipleri listesi, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.


13 Mart 2010 Cumartesi

Operadaki Hayalet (The Phantom of the Opera)

Tüm zamanların en gerçek hayaleti

Unutulmayan edebi efsaneler bir liste haline getirildiğinde "Operadaki Hayalet" muhakkak orada yerini alacaktır. Aynen Stoker´ın "Dracula"sı, Shelley´in "Frankenstein"ı gibi "Operadaki Hayalet"de sinema sayesinde ölümsüzleşmiş daha sonra da Andrew L. Webber´in notalarıyla bir müzikal olarak efsaneleşerek sanatsal bir içerik kazanmıştır. Bütün bunlar "Operadaki Hayalet"in görünür, bilinir ve popülize edilmiş yönleridirler oysa perde arkasında kalan asıl gerçekler farklıdırlar ve en ilginci de "Operadaki Hayalet" gerçek bir öyküdür. Çünkü öykünün iki temel kahramanı olan Hayalet Eric ve soprano Christine gerçekten yaşadılar. Yazar Gaston Leroux, Christine´in aslında İsveçli bir opera şarkıcısı olan Christina olduğunu söylüyordu ama Hayalet´in kim olduğunu asla açıklamadı; "Ben onu tanıdım, gerçekti ama bir hayalet gibi yaşıyordu" diyerek sırrını öteki dünyaya götürdü.

12 Mart 2010 Cuma

Tiroid Bezleri ve Guatr Hastalığı

Endokrinoloji ve metabolizma uzmanı ödüllü Profesör Doktor Metin Özata'nın Tiroid Bezleri hakkındaki yazısı

Tiroid Bezi

Tiroid bezi bir endokrin bezdir. Bunun anlamı bezin bazı hormonlar salgılaması ve bu hormonların kan dolaşımına girerek vücudun değişik organ ve dokularında etki göstermesidir.Tiroid bezi boyun ön bölümünde Adem Elması’nın altında bulunur. Bezin sağ lob ve sol lobu vardır ve bunlar istmus denen bölümle birbirine bitişik halde bulunur.

Tiroid Bezi Ne yapar?

Tiroid bezi 2 tane hormon yapar ve dolaşıma salgılar. Bu hormonlardan birine tiroksin (T4), diğerine tiriiyodotironin (T3) ismi verilir. T4 hormonunda 4 tane iyod atomu, T3’de ise 3 tane iyod atomu vardır. Hücre içinde T3 hormonu etkili olduğundan T4 hücreye girmeden önce T3’e dönüşür.

Tiroid Hormonlarının Görevi Nedir?

T4 ve T3 hormonları vücudumuzun metabolizmasını düzenler ve ayrıca metabolizmanın hızını kontrol ederler. Eğer çok hormon salgılanırsa metabolizma hızlanır ve hipertiroidi hastalığı gelişir. Hipertiroidi durumunda kalb hızı artarak çarpıntı şikayeti oluşurken, bağırsak hareketi artar ve ishal yapabilir. Eğer tiroid hormonu çok az salgılanırsa bu duruma hipotiroidi denir. Hipo=az, Hiper=fazla anlamına gelmektedir. Hipotiroidi oluşunca metabolizma yavaşlar, kalb hızı azalır ve barsak hareketleri azalarak kabızlık ortaya çıkar.

11 Mart 2010 Perşembe

Tiroid Hastaları için Beslenme Önerileri

iyotlu tuz

Tiroid ve İyot

Her tiroid hastalığında iyotlu tuz ve iyotlu besinlerin tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Halbuki bazı tiroid hastalıklarında iyotlu tuz ve iyotu bol besinler tüketmek zararlıdır. Zehirli guatr tiroidin Haşimato hastalığı ve tiroid kanserlerinde fazla iyotun zararlı olduğu son zamanlarda yapılan bir çok bilimsel araştırma ile ortaya konmuştur. Türkiye'de tiroid hastalığı olan insan sayısı yaklaşık 1.5 milyon kişidir. Bu 1.5 milyon kişinin iyottan zengin besinleri ve iyotlu tuzu tüketmemesi gerekir. Tiroid hormonu yetmezliği (hipotiroidi) olan hastalarda idrarla atılan iyot az ise iyotu fazla olan besinlerin ve iyotlu tuzun tüketilmesi gerekir. Haşimato hastalığı tiroidin papiller kanseri ve zehirli guatrı olan hastaların iyotlu tuzu kesmesi önerilir. Fazla iyotlu tuz tüketen toplumlarda tiroidin papiller kanseri (en yaygın tiroid kanseri türü) Haşimato hastalığı ve zehirli guatr daha sık görülür.

Tiroid Hastaları Neler Yemeli?

balıkTüm tiroid hastaları için geçerli tek düze bir beslenme şekli yoktur. Tiroid hastalarının protein (et yumurta ve peynir) grubu yiyecekleri bol tüketmesi şeker (karbohidrat) grubu yiyecekleri azaltması gerekir. C vitamini folik asit ve kalsiyumu bol yiyecek ve içecekler sıklıkla kemik erimesi yaşayan tiroid hastalarında çok önemlidir. Hem tiroid hastalığı hem de tiroid ilaçları kemik erimesi yapar.

Tiroid hastaları protein kaynağı olarak çeşitlilik sağlamalı, haftada en az iki kez balık tüketmeye dikkat etmeli, yine tavuk, kırmızı et, baklagiller, süt ürünlerinin yağsız olanlarını tercih etmelidir.

9 Şubat 2010 Salı

Muhtelif Aritmatik Formülleri


AŞK ARİTMETİĞİ

akıllı erkek + akıllı kadın = aşk
akıllı erkek + aptal kadın = ilişki
aptal erkek + akıllı kadın = evlilik
aptal erkek + aptal kadın = hamilelik

OFİS ARİTMETİĞİ

akıllı patron + akıllı eleman = kar
akıllı patron + aptal eleman = üretkenlik
aptal patron + akıllı eleman = terfi
aptal patron + aptal eleman = fazla mesai


ALIŞVERİŞ ARİTMETİĞİ

  • Bir erkek kendisine gerekli olan ürünü almak için 1 liralık ürüne 2 lira öder.
  • Bir kadın kendisine gerekmeyen ürünü almak için 2 liralık ürüne 1 lira öder.

GENEL FORMÜLLER VE İSTATİSTİKİ VERILER

Bir kadının gelecek endişesi evlenene kadar sürer.
Bir erkeğin gelecek endişesi evlenince başlar.
Başarılı bir erkek eşinin harcayabileceğinden daha fazla geliri olandır.
Başarılı bir kadın böyle bir erkeği evliliğe ikna edebilendir.

MUTLULUK

Bir erkekle mutlu olabilmek için onu çok iyi anlamak ve az sevmek gerekir.
Bir kadınla mutlu olabilmek için onu çok sevmek ve anlamaya çalışmamak gerekir.

UZUN YAŞAM

Evli erkekler bekar erkeklerden daha uzun yaşar ama daha erken ölmek isterler.

7 Şubat 2010 Pazar

Toyota Araç Geri Çağırmalar Hakkında


Toyota'nın bazı bölgelerdeki bazı modellerindeki gaz pedallarındaki sorun ve bağlantısız olduğunu düşündüğüm fren sistemlerindeki sorun ile ilgili Toyota Recall süreci halen "unfold" safhasında. Dibi nereye kadar varacak, sürecin içindekiler dahil, kimsenin tam olarak kestirebildiğini zannetmiyorum.

Ben son 4-5 yıldır TMC (Toyota Motor Corporation)'de süreçlerin bazısında fiili katılımcı olarak, kimisinde izleyici olarak, oluşturduğum organizasyonel(yapısal) ve kültürel bazı gözlemlerimi/görüşlerimi paylaşacağım.

Bu görüşlerin eksiksiz, hatta tamamiyle doğru olduğunu ispat da edemem, idda da etmem. Ve dahi bu görüşlerin "Toyota Recall" vakası ile bağlantısı olduğunu da ispat edemem, yüksek sesle idda da etmem.

Ancak ben bağlantılı olduğunu, yani son dört beş seneki organizasyonel tercihlerin ve kültürel değişimin "Toyota Recall" vakasının arkasında yatan temel nedenler olduğunu speküle ediyorum. Böyle düşünüyorum.

21 Ocak 2010 Perşembe

Morris Şinasi Kimdir?

Yıl 1855, Manisa'da Sefarat Yahudilerinden fakir bir ailenin bir erkek çocuğu olur. İsmini Morris koyarlar. Morris dokuz yaşında kuşpalazı hastalığına yakalanınca ölümle burun buruna gelir. Şinasi isimli bir Müslüman doktorun tedavisi neticesinde iyileşince, ailesi ona Şinasi ismini de verirler. Bu bir vefa borcudur. Bu vefa anlayışı Morris'in ruhuna da işleyecektir.

Derken Morris on beş yaşına gelince fakir olan ailesine yardım etmek için Yahudi mezarlığında bekçi olarak işe girer. Okuma yazması olmadığından işten atılır. Sebebi ise, dışarıdan bir Yahudi ailesi gelir ve mezarlıktaki yakınlarının mezarını görmek ister. Fakat mezarın yerini bilmiyorlar. Morris ise okuma bilmediğinden mezarın yerini gösteremez. Bu aile durumu bölgenin Yahudilerine bildirerek Morris'i işten attırırlar. İş arayan Şinasi 1870 yılında henüz 15 yaşlarında yine bir Yahudi olan Garofolo isimli bir tütün tüccarının yanında işe girer. Kısa zamanda patronunun gözüne giren Morris gösterdiği başarıdan dolayı patronu tarafından Mısır'a götürülür. Orda da gösterdiği başarılardan dolayı artık patronuyla dost olmuştur.

Morris 1890 yılında Amerika'ya gitmeye karar verir. Patronundan aldığı 25 bin dolarla yeni dünyaya geçer. Orada, Şikago Beynelmilel Fuarında bir sigara yapıştırma makinesi sergiler. Bu makine oldukça ilgi görür. Buradan kazandığı para ile hem Garofolo ya olan borcunu öder, hem de bir iş kurma imkanı bulur. Yıl 1903'e geldiğinde ABD devleti Akdeniz'de ticaret yapabilmek ve gemilerini geçirebilmek için sultan Abdulhamit'e başvurur. Sultan bu teklifi ABD'nin Osmanlıya HARAÇ vermesi karşılığı kabul eder. Yalnız bir şart daha koşar ve "Bizden tütün de satın alacaksınız" der. Amerika bunu da kabul eder ve tarihinde ilk ve tek olarak Osmanlıya HARAÇ verir. İşte bu tütün anlaşması Morris'in yolunu açar. Ege tütününü iyi tanır ve bağlantıları da vardır. Bu bağlantı avantajını iyi kullanır.