30 Eylül 2009 Çarşamba

Pekmezin Faydaları

Beyaz zilepekmezi, yüksek şeker içeriği nedeniyle iyi bir karbonhidrat ve enerji kaynağıdır. Ayrıca, mineralleri yoğun olarak içermektedir. Pekmez özellikle günlük kalsiyum, demir, potasyum ve magnezyum gereksiniminin büyük bir kısmını karşılamaktadır. Mineral miktarının fazla ve emilim oranlarının yüksek olması nedeniyle hamile ve emziklilerin, tüberkilozlu hastaların, iyileşme dönemindeki kişilerin diyetinde yer alması önerilmektedir. Okul çağındaki çoçuklarda algılama, anlama, konuları kavrama kabiliyetini artırır. Derslerde, sınavlarda başarılı olmalarına katkı sağlar.

Zile pekmezinin çok iyi kaynak olduğu besin öğelerinden biri de kromdur. Dokuların krom içeriği hamilelikte, malnütrisyonda ve yaşla büyük ölçüde azalmaktadır. Krom, glikoz toleransa faktörünün yapısında bulunur ve insülün kullanımı ile glikoz metabolizmasını etkiler. Rafinasyon işlemi sonucunda gıdalardaki krom miktarının büyük ölçüde azaldığı göz önüne alınırsa pekmezdeki kromun önemi daha da belirginleşmektedir.

Dut pekmezin 100 gramının sağladığı enerji besin öğeleri yüzde 0.1 yağ, yüzde 70,6 karbonhidrat, yüzde 4 kalsiyum, yüzde 0.1 demir ve vitamin-A, Vitamin-B1, vitamin-B2 içeriyor. 100 gram pekmezin sağladığı kalori ise 293.

Pestilin diğer bir bileşeni, mükemmel bir besin maddesi olan süt ise yüzde 87,3 su, yüzde 3,5 yağ, yüzde 3,4 protein, yüzde 4,7 laktoz, yüzde 0,75 mineral maddeler ve vitaminlerden oluşuyor. 100 gramı 64 kalori veriyor.

Kan eksikliği bulunan hastalarda çok büyük faydalar sağlar.
Mide hastalıklarında özellikle, ülser hastalığına iyi gelir.
Astım ve bronşit hastalıklarında faydalıdır.
Soğuğa karşı vücut direncini arttırıcı özelliğe sahiptir.
Sporcular için bir enerji deposudur.
Bebeklerin büyümesinde ve gelişmesine yardımcı olur.
Çocukların zeka gelişimine yardımcı olur.

ÜZÜM PEKMEZİNİN FAYDALARI
Vücuttaki kanı arttırır.
Enerji verir.
İştah açar.
Hamilelikta ve bebek gelişiminde çok faydalıdır.
Mideyi, bağırsakları, böbrekleri kuvvetlendirir.
Damar sertliğine iyi gelir.
Kan dolaşımını rahatlatır.

DUT PEKMEZİNİN FAYDALARI
Kan eksikliği bulunan hastalarda çok büyük faydalar sağlar.
Mide hastalıklarında özellikle, ülser hastalığına iyi gelir.
Astım ve bronşit hastalıklarında faydalıdır.
Soğuğa karşı vücut direncini arttırıcı özelliğe sahiptir.
Sporcular için bir enerji deposudur.
Bebeklerin büyümesinde ve gelişmesine yardımcı olur.
Çocukların zeka gelişimine yardımcı olur.
Gargara halinde ağız ve boğaz hastalıklarında etkilidir. Çocuklarda sıklıkla rastlanan pamukçukta da yaygın olarak kullanılır.

HARNUP PEKMEZİ:

Harnup pekmezi her türlü soğuk algınlığına, kansızlığa, kansere yol açan hücrelerin oluşumunun engellenmesine iyi gelen pekmez harnup pekmezidir.

KEÇİBOYNUZU'ndan yapılan pekmezin viagra 'dan bile üstün özellikleri olduğu belirtilmiş. Harnup Pekmezinin aktif sperm sayısını arttırdığı ve kısırlık riski taşıyan erkekler için de faydalı olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılmıştır.

John Hopkins den kansere dair itiraf bilgi

  1. Herkesin vücudunda kanser hücreleri vardır. Bu kanser hücreleri birkaç milyara kadar çoğalmadıkça standart testlerde görülmezler. Doktorlar kanser hastalarına tedaviden sonra vücutlarında artık kanser hücresi kalmadığını söyledikleri zaman, bu yalnızca kanser hücrelerinin testlerle saptanamayacak düzeyde olduğu anlamına gelir.

  2. Bir kişinin hayatı boyunca 6 ile 10 kez kanser hücreleri oluşabilir.

  3. Kişinin bağışıklık sistemi güçlü olduğu zaman kanser hücreleri yok edilir ve çoğalarak tümör oluşturmalarına engel olunur.

  4. Bir kişide kanser olması, o kişide çoklu beslenme eksikliği olduğuna işaret eder. Bunlar genetik, çevresel, beslenme ve yaşam tarzı faktörlerine bağlı olabilir.

  5. Çoklu beslenme eksiklini yenebilmek için diyeti değiştirmek ve ek takviye almak bağışıklık sistemini güçlendirir.

  6. Kemoterapi hem hızlı çoğalan kanser hücrelerini, hem de kemik iliğinde, sindirim sisteminde v.s.'deki hızlı büyüyen sağlıklı hücreleri yok eder ve karaciğer, böbrekler, kalp, akciğerler v.s.'de organ tahribatına yol açar.

  7. Radyasyon kanser hücrelerini yok ederken; sağlıklı hücre, doku ve organları da yakar, yaralar ve zarar verir.

  8. Kemoterapi ve radyasyon başlangıçta tümörün küçülmesine yol açar. Kemoterapi ve radyasyon tedavisinin uzaması tümörün daha fazla yok olmasına yol açmaz.

  9. Kemoterapi ve radyasyondan dolayı vücut çok fazla toksin yüklenmesine maruz kalınca, bağışıklık sistemi ya tehlikeye düşer, ya da yıkılır; Dolayısıyla kişi çeşitli enfeksiyonlara ve komplikasyonlara yenik düşer.

  10. Kemoterapi ve radyasyon kanser hücrelerinde mutasyona neden olabilir ve dirençlerinin artarak yok edilmelerini zorlaştırabilir. Cerrahi işlem de kanser hücrelerinin başka taraflara atlamasına neden olabilir.

  11. 11) Kanser hücreleri ile savaşmakta etkili bir yöntem ise onları çoğalmak için ihtiyaçları olan gıdalardan yoksun ve aç bırakmaktır.

KANSER HÜCRELERİ AŞAĞIDAKİLERLE BESLENİRLER:



a- Şeker kanser besleyicidir. Şeker kesilerek kanser hücrelerinin
önemli bir gıdası kesilmiş olur. NutraSweet, Equal, Spoonful v.s. gibi tatlandırıcılar zararlı olan Aspartam ile yapılırlar. Daha iyi bir tatlandırıcı
Manuka balı veya molastır, ama az miktarda alınmalıdırlar. Sofra tuzunda beyazlatıcı olarak kimyasallar bulunmaktadır. Daha iyi bir seçenek Bragg'in aminosu veya deniz tuzudur.

b- Süt vücudun, özellikle sindirim sisteminde, mukus üretmesine neden olur. Kanser mukusla beslenir. Süt yerine tatlandırılmamış soya sütü tüketilerek kanser hücreleri aç bırakılabilir.

c- Kanser hücreleri asit ortamda gelişirler. Et temelli diyet asittir ve sığır eti veya domuz eti yerine bol balık ve az tavuk eti yemek en iyisidir. Ette, özellikle kanserli kişilere zararı olan, canlı hayvan antibiyotikleri, büyüme hormonları ve parazitleri bulunur.

d- %80 taze sebze ve meyve suyu, kepekli tahıllar, tohumlar, nohutgiller ve biraz meyveden oluşan bir diyet vücudu bazik (alkali) ortamda tutar.
%20 de fasulye içeren pişmiş gıdalardan oluşabilir. Taze sebze suları kolayca emilip 15 dakika içinde hücre düzeyine ulaşabilen ve sağlıklı hücreleri besleyen ve çoğalmalarını hızlandıran canlı enzimler içerirler. Sağlıklı hücre üretimi için gerekli olan canlı enzimlerin sağlanması amacıyla, taze sebze (sebzelerin çoğunluğu ve fasulye filizi) yiyin veya suyunu için ve günde 2-3 kez çiğ sebze yiyin. Enzimler 40o C'de yok olurlar.

e- Yüksek kafein içerikli kahve, çay ve çikolatadan uzak durun. Yeşil çay daha iyi bir seçenektir ve kanserle savaşan özellikleri vardır. Bilinen toksinler ve ağır metaller içeren musluk suyu yerine arıtılmış veya filtrelenmiş su içiniz. Damıtılmış su asittir, kaçınılmalıdır.


12) Et proteininin sindirimi zordur ve çok sindirim enzimi ister. Bağırsaklarda duran sindirilmemiş et çürür ve daha çok toksin birikimine neden olur.

13) Kanser hücrelerinin duvarları sert protein ile kaplıdır. Et yemekten kaçınarak veya azaltarak, kanser hücrelerinin protein duvarlarına saldıran enzimler daha çok açığa çıkar ve vücudun öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmelerini sağlar.

14) Bazı destek maddeleri (IP6, Flor-ssence, Essiac, anti-oksidanlar, vitaminler, mineraller, EFA'lar v.s..) bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudun kendi öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmesine yardımcı olur. E vitamini gibi diğer destek maddelerinin de, vücudun hasarlı, istenmeyen veya ihtiyaç olmayan hücrelerin atılmasının normal
yolu olan, apoptoziz veya programlanmış hücre ölümüne yardımcı olduğu bilinmektedir.

15) Kanser zihinsel, bedeni ve ruhsal bir hastalıktır. Öngörülü ve olumlu bir ruh kanser savaşçısını muzaffer yapar. Öfke, affetmezlik ve acı bedeni stresli ve asitli bir ortama sokar. Seven ve affeden bir ruha sahip olmayı öğrenin. Sakin olmayı ve hayatın tadını çıkarmayı öğrenin.

16) Kanser hücreleri oksijenli ortamda gelişemezler. Günlük egzersizler ve derin nefes alma hücre düzeyine kadar daha fazla oksijen alınmasına yardımcı olur. Oksijen terapisi kanser hücrelerini yok etmek için diğer bir yöntemdir.

JOHN HOPKINS HASTANESİ'NDEN KANSER GÜNCELLEMESİ

  1. Mikrodalga fırına plastik kap koymayınız.

  2. Dondurucuya, su şişesi koymayınız. Plastik şişelerdeki suyu dondurmayınız, çünkü bu plastiğin içindeki dioksinin salınmasına neden olur.

    John Hopkins Hastanesi bunu yakın bir zamanda bülteninde yayınlamıştır. Bu bilgi Walter Reed Ordu Tıp Merkezi tarafından da yayınlanmaktadır.Dioksin kimyasalları kansere, özellikle de göğüs kanserine, neden olmaktadır. Dioksinler vücudumuzun hücreleri için son derece zehirlidir.

  3. Mikro dalga fırınına plastik ambalaj koymayınız.

28 Eylül 2009 Pazartesi

Hidayet Türkoğlu'ndan bir hikaye

Ünlü basketbolcu Hidayet Türkoğlu eşiyle birlikte, Eminönü'nde geziyordu. Önce akvaryumcuları dolaştılar, Kapalıçarşı, Nuriosmaniye, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya, Sultanahmet, Topkapı Sarayı, Gülhane Parkı derken, Yeni Caminin önüne kadar geldiler.

Orada bağıra bağıra simit satan bir çocuk vardı. Basketbolcu birden durakladı...
Sonra simitçiye yaklaştı :

- Simit'in kaça koç ?

- 300 bin abi. Çıtır çıtır....

- Tezgahta kaç simit var ?

- 70-80 tane var herhalde...

- Hepsini alsam ne tutar ?

- Seksen desek 24 milyon.

- Al sana 30 milyon... Farzet ki hepsini aldım...

-Sağol abi... sağol...

Basketbolcu üç onluk çıkartıp simitçinin önüne bıraktı. Eşi şaşkındı. Üç beş adım yürümüşlerdi ki Hidayet'e yaklaşıp fısıldadı.

- Hidayet sen deli misin ?

- Yooo

- Peki yemediğimiz simitlerin parasını niye verdin ?

- Boşver sorma.

- Diyelim ki soruyorum. Hem de ısrarla soruyorum.

- Öyleyse söyleyeyim.

- Lütfedersiniz beyefendi.

- Tablanın kenarı dikkatini çekti mi ?

- Hayır.

- Baksan görecektin. Tahtaya bir isim kazınmıştı.

- Nasıl bir isim ?

- Hidayet !

- Yoksa ?

- Evet o tezgah, eskiden benimdi.


(Bu hikayeyi Hidayet tv8 de katıldığı bir programda kendisi anlatmıştır...)

25 Eylül 2009 Cuma

Grip aşısındaki büyük tehlike

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), mevsimsel bir grip aşısının domuz gribine (A-H1N1) yakalanma riskini artırdığını bildiren bir araştırmayı incelemeye aldığını bildirdi.

DSÖ'nün aşı araştırmalarından sorumlu müdürü Marie Paule Kieny, Kanadalı bilim adamları tarafından yapılan ve henüz yayımlanmamış araştırmayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, başka hiçbir araştırmacının bu araştırmanın sonucuna benzer bulgu sunmadığını hatırlattı.

Kieny, Kanadalı bilim adamlarının çok iyi tanınan ve ehliyet sahibi araştırmacılar olmalarına karşın çalışmalarının önyargılı olabileceğini bildirdi. Sonucun Kanada'da farklı olabileceğini, bu özel araştırmanın sonucunun henüz dünyanın başka bir yerinde desteklenmediğine dikkat çeken Kieny, “Bu, yanlı çalışma da olabilir, gerçek birşey de” diye konuştu.

Kieny, mevsimsel grip aşısı üreten ilaç şirketlerinin domuz gribi aşısı yapabilecek durumda olduklarını da vurguladı.
Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 2'sini oluşturan sağlık çalışanlarının aşılanmada öncelikli kesim olduğu bildiriliyor.

Kaynak: AA

18 Eylül 2009 Cuma

Dunning-Kruger Etkisi

Cornell University'de görevli psikologlar Justin Kruger ve David Dunning'in tarihe geçmelerine vesile olan bulguları, yani "Dunning-Kruger Etkisi" adıyla literatüre geçecek olan teorileri de, Türk sağduyusunun yüzyıllardır "cahil cesareti" dediği şeydir aslında.

Journal of Personality and Social Psychology'nin Aralık-99 sayısında yayımlanan teorileri özetle, "cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır" der.

Metin çözme, araç kullanma, tenis oynama gibi çeşitli alanlarda yapılan araştırmaların sonucunda şu bulgulara ulaşılmıştır:

  • Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
  • Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.
  • Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.
  • Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.

İki uzman daha sonra, bu teorilerini test etme fırsatı da buldular. Cornell Üniversitesi' nden 45 öğrenciye bir test yaptılar, çeşitli sorular sordular. Ardından öğrencilerden "testin sonucunda ne kadar başarılı olacaklarını tahmin etmelerini" istediler.

En başarısızların (yani sadece yüzde 10 ve daha az doğru cevap verenlerin), testin yüzde 60'ına doğru cevap verdiklerine, ayrıca iyi günlerinde olsalar yüzde 70'e ulaşabileceklerine inandıkları ortaya çıktı.

En iyilerin (yani en az yüzde 90 doğru sonuç alanların) en alçakgönüllü denekler olduğu (soruların yüzde 70'ine doğru cevap verdiklerini düşündükleri) görüldü.

(Not: Dunning ve Kruger bu çalışmalarıyla 2000 yılında Nobel de kazandılar.)

İki uzman psikolog bu bilinçsizliği, "kronik kendi kendini değerlendirme (auto-evaluation) yeteneksizliğine" bağlıyorlar. Çalışan, kendi kapasitesini değerlendirmekten ve eksikliğini teşhis etmekten acizdir. Ama asıl vahim olan, bu "yetersizlik + haddini bilmeme" kokteylinin, mesleki açıdan, karşı koyulmaz bir itici güç oluşturması. Kariyer açısından bir eksiyken, artıya dönüşmesi.

İşinde çok iyi olduğuna yürekten inanan "yetersiz", kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve haddi olmayan görevlere talip olmaktan en küçük bir rahatsızlık duymayacaktır. Aksine bunu bir "hak" olarak görecektir. "Uyanıklık" bilecektir.

Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar ise çalışma hayatında "fazla alçakgönüllü" davranarak kendilerine haksızlık edecekler, öne çıkmayacaklar, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmayacaklar, kıymetlerinin bilinmesini bekleyecekler (ve bilinmeyince için için kırılacaklar ve kendilerini daha da geriye çekecekler) ve muhtemelen üstleri tarafından "ihtiras eksikliği" ile suçlanacaklardır. Üstleri de zaten, genelde "aynı yoldan geçmiş" insanlardır.

Buna, insan kaynaklarının, iki benzer CV arasından, "kendine güvenen ve iyi sonuç alma olasılığı yüksek" adayı tercih edeceği gerçeğini de eklerseniz, Dunning-Kruger Sendromu'nun Peter Prensibi'nin (*) yatağını yaptığı da ortaya çıkar.

Sonuçta, "kifayetsiz muhterisler" her zaman ve her yerde daha hızlı yükselecekler ve daha yukarılara çıkacaklardır. Etrafınıza bir bakın, uzmanlara hak vereceksiniz.

Kifayetsiz muhterisi nasıl tanırsınız?
  1. Gücünü delegasyon bahanesinden alır. Ekibinin orkestra şefi havalarına girer.
  2. Çok gürültü patırtı eder, çok şey yapıyormuş havası estirir.
  3. Koridorlarda hızlı hızlı, düşünceli edayla yürür.
  4. "Beşer şaşar" diye düşünür. Ama genellikle şaşan beşer başkası değil, kendisidir.
  5. Ne olursa olsun, hazırlıklıymış, olacakları önceden biliyormuş gibi davranır.
  6. Üstlerine karşı son derece kibardır; altındakilere (özellikle de en çok ihtiyaç duyduklarına) kötü muamele eder.
  7. İktidar ilişkileri ve göstergeleri onun için çok önemlidir. Astlarına kimin üst olduğunu hatırlatmayı sever.
  8. İlk denemede başarılı olamazsa, başarısızlığının belgelerini yok etmeyi unutmaz.
  9. Talimatlarını post-it ile, e-postayla verir böylece astlarıyla yüzleşmekten kaçar.
  10. Toplantılarda son sözü mutlaka o söyler, gerekirse başkasının sözünü tekrarlamak pahasına..

11 Eylül 2009 Cuma

Dünyanın en ilginç bilgileri


  • Günışığından daha fazla yararlanmak için saat uygulamasını Benjamin Franklin başlatmıştır.

  • Kendi dirseğini yalamanın imkansız olduğunu,

  • Ördeğin vakvaklamasının yankı yaratmadığını ve bunu kimsenin açıklayamadığını,

  • İdrarın zifiri karanlıkta parladığını

  • Eğer çok şiddetli hapşırırsan, kaburgalarından birini kırabileceğini

  • Hapşırmayı engellemeye çalışırsan, başındaki veya boynundaki damarlardan birinin yırtılabileceğini ve ölebileceğini

  • Hapşırdığın sırada gözlerini açık tutmaya çalışırsan, yerlerinden fırlayabileceklerini

  • Domuzların vücut yapılarından dolayı hiçbir zaman başlarını yukarı kaldırıp gökyüzüne bakamadıklarını

  • Dünya nüfusunun %50 sinin hiç telefonla konuşmadığını

  • Farelerin ve atların kusamadıklarını

  • 1 saat süreyle kulaklıkla birşey dinlemenin kulaktaki bakteri sayısını %700 arttırdığını

  • Çakmağın kibritten önce bulunduğunu

  • Parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan için benzersiz olduğunu

  • Bu yazıyı okuyan insanların %75 inden fazlasının, dirseklerini yalamaya çalışacaklarını

  • Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer.

  • Bugüne kadar ölçülmüş en büyük buz dağı, 200 mil uzunluğunda ve 60 mil genişliğindedir ve Belçikadan daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir.

  • Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, 1971 yılında Japonyanın ishigaki Adasında 85 metre yüksekliğine ulaşmıştır.

  • Acık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek mümkündür.

  • Sahra çölündeki Tidikelt kasabasına on yıl boyunca hiç yağmur yağmamıştır.

  • Başkan John F. Kennedy, yirmi dakikada dört gazete okuyabilirdi.

  • Mumyaların ayak parmakları tek tek sarılarak mumyalanmıştır.

  • Dünyadaki ilk telefon rehberinde sadece elli isim yer almıştı.1878 yılının şubat ayında Connecticut New Havenda yayımlanmıştı.

  • Yataktan düşerek ölme olasılığı iki milyonda birdir.

  • Ünlü çizgi film kahramanı Temel Reis, 1919 yılında Elzie Crisler Segar tarafından yaratıldı.

  • İlk çamaşır makinesi 1907 yılında Hurley Machine Co. tarafından pazarlandı.

  • Ünlü besteci Beethoven'ın son bestesini, sağır olarak yaptığını...

  • Paristeki Versailles Sarayının 1300 odası olduğunu ve hiç tuvaletinin olmadığını...

  • Bir çift sineğin sadece nisan-mayıs aylarında bıraktıkları yumurtaların tamamından sinek çıksa idi, dünyayı 14 metre kalınlığında bir sinek tabakası kaplayacağını...

  • Eyfel kulesinin yapımında toplam 6400 ton ağırlığında 18.100 adet demir parçası kullanıldığını...

  • Süleymaniye camiinin 4 minaresi olmasının sebebinin, Kanuninin İstanbulun fethinden sonraki dördüncü padişah; bu dört minaredeki on şerefenin de Osmanlının onuncu padişahı olduğunun bir işareti anlamına geldiğini...

  • Bir insandaki toplam damar uzunluğunun 150 bin km. ve dünya ile güneş arasındaki mesafenin de 150 milyon km. olduğunu...

  • Osmanlı sultanlarının ve bazı alimlerin başlarındaki kavukların, kefenlerinden oluştuğunu, sık sık ölümü hatırlayıp ona göre karar verdiklerini, ayrıca öldükleri zaman hemen başlarındaki kefenle defnedildiklerini...

  • Bir futbolcunun topa her kafa vuruşunda, beyninden 1000(bin) hücrenin öldüğünü...

  • Ortalama bir insanda 30.000-100.000 adet saç olduğunu, her gün yaklaşık 100 tanesinin döküldüğünü...

  • İnsan vücudunun her 7 yılda -ölen hücrelerin yerine yenisi gelerek- tamamen yenilendiğini...

  • Amerikan halkının %60ının ülkelerini, dünya haritasında bulamadıklarını...

  • Dünyaya her yıl düşen yağış miktarının eşit olduğunu...

  • Beşiktaş kulübünün kuruluşundaki Kırmızı-Beyaz renklerinin, Başkan savaşındaki malubiyetten sonra Siyah-Beyaz olarak değiştirildiğini...

  • Galatasaray kulübünden, yıllar önce bir grubun ayrılıp Güneşspor u kurduğunu...Fenerbahçe Kulübünün ilk adının Siyah Çoraplılar olduğunu...

  • İbni Sinanın göz ameliyatı yaptığını...

  • Kirpiler suda yüzebildiğini.

  • Salatalığın yüzde 96sı su olduğunu.

  • Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır.

  • Coca-Colanın orijinal rengi yeşildir.

  • Çocuklar baharda daha fazla büyüyor.

  • Sigara çakmağı kibritten önce bulundu.

  • Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.

  • Uranüs çıplak gözle görülen bir gezegendir.

  • Dünyadaki tavuk sayısı insanlardan fazladır.

  • Salyangozların 25.000 civarında dişi vardır.

  • Bir doğumda yaşayan en çok çocuk sayısı 6.

  • Bir kadının sahip olduğu en fazla çocuk sayısı 69.

  • İlk kule saati 1404 yılında Moskovada yapılmıştır.

  • Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.

  • Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar.

  • Bukalemunların dilleri,vücutlarından iki kat uzundur.

  • Dünyadaki ısı 1900 yılından itibaren 0.7 derece arttı.

  • Uzaya ilk uçan kadın Valentina Tereşkovadır. (1962)

  • Günümüzde, evlenenlerin yüzde ellisi boşanmaktadır.

  • Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur.

  • Pisagor sokak dövüşü spor dalında olimpiyat şampiyonu olmuştur.

  • Kedi ve köpekler de insanlar gibi solak yada sağak olabilirler.

  • "Düello" uygulaması hala Uruguay ve Paraguayda devam etmektedir.

  • (Halen hayatta olan) 135 yaşındaki Ali Muhammed Hüseyin, yeryüzünün en yaşlı insanı olarak biliniyor.

  • Atların kırılan kemikleri geri kaynamaz. Ayağı kırılan atların hayatı da biter.

  • Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan ortalama 9 yıl daha uzun yaşıyor.

  • Uyurken, TV izlerken olduğundan iki kat daha fazla kalori harcarız.

  • Stockholm kraliyet kütüphanesinde muhafaza edilen "Şeytan İncili" kitabının ağırlığı 350 kg.dır.

  • Taze kakao içinde bulunan sıvı, kan plazması yerine kullanılabilir.

  • ABD'de Coco-Cola şoförlerinin kimyasal madde taşıma lisansı olması gerekiyor.

  • Dünyanın uydusu ayın hacmi, Pasifik Okyanusunun hacmi ile aynıdır.

  • Maymunlar her yıl uçak kazalarından daha fazla insan ölümüne neden oluyor.

  • Dünya ahalisi gece gündüz satranç oynasa ve her saniyede bir hamle yapılsa, satrançta tüm oyunları tecrübeden geçirebilmek için asırlara ihtiyaç vardır.

  • Satranç tarihinin en uzun oyunu 1950 yılında Mardel Platoda yapılmış dünya satranç turnuvasında gerçekleşmiştir. Pilkin ve Çernyak arasında yapılan bu maç 22 saat devam etmiş ve 191. hamle sonrası berabere bitmiştir.

  • Dünyanın en kokulu camisi Tebriz şehrindedir. Mescit inşa edilirken çamuruna misk kokusu ilave edilmiştir ve 600 sene geçmesine rağmen hala mescit misk kokmaktadır.

  • Dünyada en tehlikeli hayvan sivrisinektir. Çünkü insanların ölümüne en fazla sebep olan hayvandır.

  • En eski alfabe Suriyenin Akdeniz sahilindeki Lattakiya limanı yakınlığında yapılan kazım sonucu bulunmuştur. Alfabe 32 harften oluşur.

  • Güneş yerden 149 milyon 600 bin km. mesafededir.Hacmi yerden 1300 defa büyüktür.

  • Rusyada yaşamış olan Vasilyevin iki karısından 87 çocuğu olmuştur. 75. yaş gününde (1782) onun yanında 83 çocuğu bulunmuştur.

  • Bugüne kadar yaşamış en ağır kişi, 635 kiloya ulaşan Washingtonlu Jon Brower Minnoch.

  • Bir kişinin yaşayabildiği en yüksek vücut ısısı 46.5 derecedir. Normal değer ise 35 - 37dir.

  • ABDde, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste yada gözaltında tutulmaktadır.

  • Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur,sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur. Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi Bambu bir günde 90 cm. kadar uzuyor.

  • Erkeklere yıldırım çarpması olasılığı kadınlara göre 6 kat daha fazladır.

  • En büyük kitap XVII asırda yayınlanmış ve Berlin kütüphanesinde bulunan coğrafya atlası sayılır. (yüksekliği 2 metre, eni 1 metre)

  • 1707 - 1782 arasında yaşamış bir Rus kadının; 16 ikiz, 7 üçüz ve 4 dördüzü, 1725 - 1765 arasında dünyaya getirdiği belirlendi.

  • Ünlü Arap şairi Kahire üniversitesi profesörü Şeyh Muhammed Abdul İbrahim 150 yaşında vefat etmiştir. 105 sene bekar yaşamış. 105 yaşında evlendikten sonra 5 çocuğu olmuştur.

  • Atakama çölüne 400 seneden beri yağmur yağmamaktadır. Yağan yağmur da havada buharlaştığından yere düşmemektedir.

  • Kunter, 1988 yılında Fenerbahçe formasıyla Hilalspor karşısında 153 sayı atarak rekor kırarken, ilk yarıda da attığı 81 sayıyla bir devrede en fazla sayı üreten basketçi olarak da tarihe geçti.

  • Zürafanın ses telleri yoktur.

  • Yunuslar bir gözlü açık uyurlar.

  • Develerin 3 tane kaşı vardır.

  • Bir sineğin hızı saatte 8 km.dir.

  • Zürafanın dili 35 cm. kadardır.

  • Istakozların kanı mavi renktedir.

  • Kelebekler ayaklarıyla tat alırlar.

  • Fil zıplayamayan tek memelidir.

  • Sığırların 4 tane midesi vardır.

  • Kangurular geri-geri yürüyemezler.

  • Kediler şeker tadını ayırt edemezler.

  • Atlar 1 ay kadar ayakta kalabilirler.

  • Fare, bir deveden bile daha uzun süre susuz kalabilir.

  • Timsahlar dilini dışarı çıkaramazlar.

  • Zebralar beyaz üzerine siyah çizgilidir.

  • Baykuş mavi rengi görebilen tek kuştur.

  • 2600 kadar kurbağa cinsi var.

  • Yetişkin bir ayı at kadar hızlı koşabilir.

  • Sadece domuzlar güneşten yanabilir.

  • Deniz kobrası dünyanın en zehirli yılanıdır.

  • Bir karıncanın koku alma yeteneği en az bir köpeğinki kadar gelişmiştir.

  • Hayvanların en büyüğü mavi balinadır. (uzunluğu 33 m., ağırlığı 190 t.)

  • Sadece dişi sivrisinekler ısırır.

  • Bir devekuşunun gözü beyninden büyüktür.

  • Deve deniz suyu içebileceği gibi bir defada 250 litre su da içebilir.

  • Bir insanın su ve yemek olmadan yaşayabildiği en uzun süre 18 gündür.

  • Karınca kendi ağırlığının 50 katını taşıyabilir.

  • Çekirgenin kulağı dizindedir.

  • Yeryüzünün en sıcak yeri Afrikada El-Ezize bölgesidir. (Gölgede 58 derece)

  • Yeryüzünün en soğuk yeri Antarktika’da Vostok (Rusya) bölgesidir. (- 88.3 derece)

  • Uzaya ilk defa 12.04.1961 tarihinde Yuri Gagarin uçtu.

  • İlk defa aya 21.07.1969 tarihinde Neil Armstrong ayak bastı.

  • Eski Romada şişeden hazırlanmış kaplar altın ve gümüşden daha değerli sayılırlardı.

  • Dünyada en eski üniversitesi 989 yılındaki Mısırın El-Ezher üniversitesidir.

  • Dünyanın en genç üniversite öğrencisi 11,5 yaşındaki Ganesh Sittampalamdır.

  • İlk yeraltı tünel 1 km. uzunluğunda olmuş ve bundan 4 bin yıl önce Irakta Fırat nehrinin altından geçmişdir.

  • Paraguay dünyanın en yağışlı bölgesidir. Bölgede yağmur neredeyse ara vermez.

  • Dünyada 2000 e yakın halk ve 3000 e yakın dil var.

  • Tarih boyu yapılmış savaşların en uzunu İngiltere ile Fransa arasında olmuştur. Bu savaş 115 sene(1338-1453) sürmüştür.

  • İnsanın saçında 102 bine yakın, derisinde ise 20 bine yakın kıl olur. Kıllar her gün 0.35-0.40 mm. uzar.

  • İngiltereli Thomas Korne 207 sene yaşamıştır.

  • Dünyanın en uzun ömürlü insanı Çinde 253 sene yaşamıştır. (1680-1933)

  • Güneş dünyadan 330,330 kat daha büyüktür.

  • Bir köstebek sadece bir gecede 90 m. tünel kazabilir.

  • Bir hamam böceği kafası koptuktan sonra açlıktan ölmeden 9 gün yasayabilir.

  • Eski Mısırlılar taştan yapılmış yastıklarda uyurlardı.

  • Bir hipopotam ağzını açarsa 120 cm boyunda bir insan onun içine rahatça sığabilir.

  • Boğalar renk körüdür, bundan dolayı matadorun elindeki beze saldırırlar; rengi ne olursa olsun.

  • Ortalama bir buzdağı 20,000,000 ton gelir.

  • Zehirli oklu kurbağada 2,200 insanı öldürebilecek kadar zehir bulunur.

  • İnsan vücudundaki en güçlü kas dildir.

  • Hapşırdığımız zaman kalbimizde dahil olmak üzere bütün vücut fonksiyonlarımız bir an için durur.

  • Gözleri açık tutarak hapşırmak imkansızdır.

  • Kadınlar erkeklere oranla iki kat daha fazla göz kırparlar.

  • Penguen yüzebilen ama uçamayan tek kuştur.

  • Sadece insanlar ve yunuslar zevk için cinsel ilişkide bulunurlar.

  • İnsan elinde, en yavaş uzayan tırnak baş parmakta, en hızlı uzayan tırnak ise orta parmaktadır.

  • İnsanlar beyinlerinin %10’nu kullanırlar.

  • Bir insan yedi dakika içerisinde uykuya dalar.

  • Sıcak su soğuk sudan daha ağırdır.

  • Sarışınların esmerlere göre daha fazla sacı vardır.

  • Soğan doğrarken sakız çiğnemek göz yaşarmasını önler.